Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. - Songül çok güçlü bir kadın. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. (Gülüyor. . Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Şimdi sekiz yaşında oldular. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. ",. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. . Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Eskiden sosyal medya mı vardı.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. . Şimdi sekiz yaşında oldular. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. ",. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. - Songül çok güçlü bir kadın. . Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. (Gülüyor. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Eskiden sosyal medya mı vardı. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz.