Santa Maria saldırısı sonrası uzmanlar IŞİD yapılanmasında sığınmacı tehlikesine dikkat çekti: Teröre zemin sağlıyor

 
Santa Maria saldırısı sonrası uzmanlar IŞİD yapılanmasında sığınmacı tehlikesine dikkat çekti: Teröre zemin sağlıyor Santa Maria saldırısı sonrası uzmanlar IŞİD yapılanmasında sığınmacı tehlikesine dikkat çekti: Teröre zemin sağlıyor

",Uzmanlar, son yaşanan Santa Maria Kilisesi saldırısı sonrası IŞİD tehlikesine ilişkin sığınmacı ve kaçak göçmenlerin terör yapılanmasına zemin ve eleman sağladığına dikkat çekti. Eylem IŞİD tehdidi gerçeğini hatırlattı. Operasyonların kapsamında birçok tutuklama olurken bir kısım sanık da “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı. Bunlar aslında arkalarındaki güçlere hizmet ederler” dedi. İleride siyasette rol alabilecek kişiler farklı gündemlerle ortaya çıkabilir” dedi. Terör, devletlerin karanlık savaş ortamında ekonomik ve ticari ambargolar, ithalat ve ihracat kotaları gibi diğer devletlere karşı uyguladıkları yıpratma politikası olarak ele alınmalı. Sait Yılmaz, “Sığınmacılara yönelik bir an önce tedbir almazsak sonuçlarını önümüzdeki on yıllarda çok daha ciddi bir iç güvenlik sorunu olarak hissetmeye başlayacağız. Yılmaz, “Türkiye’de iki tür IŞİD militanı var; yerel gruplar ve örgütün dağılması ile ülkemize gelenler. Ali Poyraz Gürson, “Kaçak göçmenler ve sığınmacılar, ülkemizde yabancı terör örgütlerinin potansiyel insan kaynağı durumunda. Terör örgütü IŞİD’in İstanbul Sariyer’de bulunun Santa Maria Kilisesi saldırısının yankıları sürüyor. Ortadoğu bölgesinde radikalleşme arttıkça terör örgütleri her zaman olacak” ifadelerini kullandı. Bazı bölgelerimiz Araplaşabilir. Bu sorular Türk diline muhalefet, bölgesel özerklik ve hatta bölünme isteği boyutlarına ulaşabillir. Kilise baskını; Batı ülkelerinde Kuran yakma eylemleri ile Filistin’deki İsrail saldırılarından sonra artan Hristiyanlara yönelik hedef gösterme eylemiydi. Terör örgütü DHKP-C’nin eylemlerini arttırması da dikkat çekici. Türkiye’nin Filistin davasına ilişkin açıklamaları bu kişileri tahrik etmiş olabilir. ",.  Gürson, “Saldırılar dikkate alındığında örgütün eylemlerde savunmasız hedefleri tercih ettiği görünüyor. Diğer taraftan terör örgütü eylemlerini veya destek veren devletlerin siyasi amacına hizmet eden faaliyet olarak değerlendirmek gerekir. Dr. ‘YABANCI DEVLETLERİN YIPRATMA ARAÇLARI’Terör olaylarının panik ve tehdit yaratmak için çıkarıldığını belirten Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Terör saldırısının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonlar düzenlendi. Bunların kayıt dışı istihdamları ise işsizliğin artmasına ve ekonomik olarak vergi kaybına yol açıyor. Sığınmacılar bunlara ülkeye rahat giriş yapmaları anlamında örtü sağlıyor. Örgütün Avrupa ülkelerine eylem yapmak veya teşkilat oluşturmak için görevlendirdiği personeli de Türkiye üzerinden gönderdiği düşünülüyor. Dr. IŞİD de ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal ve devlet otoritesini yok etmesinden sonra ortaya çıkan El Kaide terör örgütünün Irak yapılanmasının devamı” dedi. Türkiye’de sığınmacı sorunun Atatürk’ün kurduğu ulus-devlet yapısına zarar verdiğini belirten Esenyurt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Elemanlarının saklanmalarına uygun ortam sağlanması açısından iç güvenliğimiz için tehdit oluşturuyor.

Santa Maria saldırısı sonrası uzmanlar IŞİD yapılanmasında sığınmacı tehlikesine dikkat çekti: Teröre zemin sağlıyor

Ortadoğu bölgesinde radikalleşme arttıkça terör örgütleri her zaman olacak” ifadelerini kullandı. ‘YABANCI DEVLETLERİN YIPRATMA ARAÇLARI’Terör olaylarının panik ve tehdit yaratmak için çıkarıldığını belirten Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. ",. Terör örgütü IŞİD’in İstanbul Sariyer’de bulunun Santa Maria Kilisesi saldırısının yankıları sürüyor. Sığınmacılar bunlara ülkeye rahat giriş yapmaları anlamında örtü sağlıyor. Türkiye’nin Filistin davasına ilişkin açıklamaları bu kişileri tahrik etmiş olabilir. ",Uzmanlar, son yaşanan Santa Maria Kilisesi saldırısı sonrası IŞİD tehlikesine ilişkin sığınmacı ve kaçak göçmenlerin terör yapılanmasına zemin ve eleman sağladığına dikkat çekti. Ali Poyraz Gürson, “Kaçak göçmenler ve sığınmacılar, ülkemizde yabancı terör örgütlerinin potansiyel insan kaynağı durumunda.  Gürson, “Saldırılar dikkate alındığında örgütün eylemlerde savunmasız hedefleri tercih ettiği görünüyor. Sait Yılmaz, “Sığınmacılara yönelik bir an önce tedbir almazsak sonuçlarını önümüzdeki on yıllarda çok daha ciddi bir iç güvenlik sorunu olarak hissetmeye başlayacağız. Elemanlarının saklanmalarına uygun ortam sağlanması açısından iç güvenliğimiz için tehdit oluşturuyor. Bu sorular Türk diline muhalefet, bölgesel özerklik ve hatta bölünme isteği boyutlarına ulaşabillir. Türkiye’de sığınmacı sorunun Atatürk’ün kurduğu ulus-devlet yapısına zarar verdiğini belirten Esenyurt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eylem IŞİD tehdidi gerçeğini hatırlattı. IŞİD de ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal ve devlet otoritesini yok etmesinden sonra ortaya çıkan El Kaide terör örgütünün Irak yapılanmasının devamı” dedi. Bunların kayıt dışı istihdamları ise işsizliğin artmasına ve ekonomik olarak vergi kaybına yol açıyor. Terör örgütü DHKP-C’nin eylemlerini arttırması da dikkat çekici. Bunlar aslında arkalarındaki güçlere hizmet ederler” dedi. Kilise baskını; Batı ülkelerinde Kuran yakma eylemleri ile Filistin’deki İsrail saldırılarından sonra artan Hristiyanlara yönelik hedef gösterme eylemiydi. Terör saldırısının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonlar düzenlendi. Dr. Operasyonların kapsamında birçok tutuklama olurken bir kısım sanık da “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı. Örgütün Avrupa ülkelerine eylem yapmak veya teşkilat oluşturmak için görevlendirdiği personeli de Türkiye üzerinden gönderdiği düşünülüyor. Diğer taraftan terör örgütü eylemlerini veya destek veren devletlerin siyasi amacına hizmet eden faaliyet olarak değerlendirmek gerekir. İleride siyasette rol alabilecek kişiler farklı gündemlerle ortaya çıkabilir” dedi. Yılmaz, “Türkiye’de iki tür IŞİD militanı var; yerel gruplar ve örgütün dağılması ile ülkemize gelenler. Bazı bölgelerimiz Araplaşabilir. Terör, devletlerin karanlık savaş ortamında ekonomik ve ticari ambargolar, ithalat ve ihracat kotaları gibi diğer devletlere karşı uyguladıkları yıpratma politikası olarak ele alınmalı.